AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Psikolog Büşra Yurtsever 05057675885
psk.busra.yurtsever@gmail.com
DUYGULARIMIZ VE BİZ
18/08/2018 DUYGULARIMIZ VE BİZ
‘İyi yada kötü duygu’ yoktur. Biz genellikle öyle olduğuna inanır veya nasıl hissedersek öyle olduğu-na dair genel bir kabule varırız. Duygular bizi daha çok yada daha az cana ( ruh’a) yakın hale getirirler. Her birinin özel görevi vardır. Hepsi hayatımızı idame ettirmemiz için gereklidir ve onların hiçbiri Nedensiz değildir. Bizlere yol gösterici –uyarıcı niteliğindedirler. Eğer onların Ne demek istedğini anlarsak ,duygularımızı tanırsak ,psikolojik , bedensel ,bilişsel ve sosyal gelişmememizde bizlere derin bir idrak sonucunda değişim ve dönüşüm de katkı sağlar. Yaşama-İnsanlara karşı harekete geçmemizi sağlayan dürtütülerimizdir duygular. Her duygu bizi olumlu yada olumsuz harekete yöneltir. Önemli olan olumsuz duyguları tanıyıp bunları olumlu yöne çekebilmek ve yolumuzda birer fener,harita görevi olarak kullanabilmektir ! Duygusal repertuarımızdaki her duygunun bizim için özel bir anlamı ve rolü vardır. Duygularımızın birkez bilincinde olabilirsek hayatımızı olumlu yönte kontrol edebilir ve duygularımız sayesinde onlarla pozitif etkileşimde kalabiliriz. Bunun için öncelikle zihnimizin duygusal ve akılcı olmak üzere iki yapısı olduğunu bilmenizde fayda var . Mesela birinin dolan gözlerinden ,söylediği sözlere karşı üzüntülü olduğunu anlamak bir ‘kavrama edimidir’ bunun sebebi biri duygusal zihinden ,diğeri ise akılcı zihinden kaynaklanır. Aslıı-nda biz iki zihine sahibiz; birisi düşünüyor biri hissediyor. Bu iki yapı sürekli bizim yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedir. Akılcı olan zihin , farkında olduğumuz bir kavrama tarzıdır;bilincimize daha yakındır ,düşüncelidir ve tartıp yansıtabilir. Bunun yanı sıra fevri ve güçlü ,bazen de mantıksız olan bir kavrama sitemi vardır ki bu da duygusal zihindir. Bu duygusal- akılcı ikililiğin sizler tarafından en bilinir izdüşümü kalp ve kafadır. Bir şeyin doğru olduğunu kalpten bilmek, akılcı zihinle düşünmekten farklıdır. Bir biçimle derinden emin olmaktır. Zihin akılcı-duygusal dengesinin belirli bir orantısı vardır; hisler yoğunlaştıkça duygusal zihin devereye girer ve akılcı zihin etkisini yitirir. Yaşantımızın tehlikede olduğu- ve durup ne yapabileceğini düşünmenin hayatımıza mal olacağı- durumlarla duygu ve sezgilerimizin anlık tepkilerimize rehberlik etmesi , bir üstünlük sayılır. Bu iki zihin sayesinde duygularımızı tanımlar ve onları yönlendiririz. Ayrıca birbirleriyle uyumlu olan bu iki zihin farklı bilinç biçimleriylede kaynaşarak hayatta yol almamıza yardımcı olurlar. Onlar denge halindedirler ve tamamlayıcıdırlar. Şimdi sizlere İnsanoğulunun dört temel duygusundan başlayarak, Hz.Adem’den kıyamete kadar Üç vücudla Hanif Fıtratıyla yaratılan insanın Akıl sahibi olmada etkileşim halinde olduğu 3 yapıdan ve bunların hayatımızı nasıl etkilediğine dair açıklamalar yapacağım. Öfke : İçten olan duygudur. Bir dürtü ile başlar, bir şeyin veya bir kimsenin bizden ayrılması, bizi rahatsız eden bir şeyden kurtulmak, haksızlığa uğramak veya bize zarar veren şeyler gibi.Öfke, bazen istediğimiz şeyin farkına varmamızı sağlayarak bize yardım eden veya tehdit etme ihtiyacına ikna eden enerji patlamasını ima eder. Bu yüzden, her zaman “olumsuz” olarak düşünülmemelidir. Bazen, eğer bu duyguyu aşırıya kaçırırsak ne olduğunu çözmeye yardım etmek yerine, daha büyük bir probleme dönüşür.Öfke üzerimize yük olan her şeyden kendimizi temizlememize yardım eder. Ancak bunun olabilmesi için onu tanımalı, kabul etmeli ve doğru şekilde yönetmeliyiz. Öfke hissettiğimizde ,kan akışı bir silahı tutmayı ya da düşmana vurmayı kolaylaştırıcı şekilde ellere yönelir; kalp atışı hızlanır ,adrenalin gibi hormanların hızla salgılanmasıyla birlikte çevikçe hareket etmeye yetecek güçte enerji meydana gelir . Korku : Biz Psikologlar tarafından “geri çekilme” olarak bilinen duygudur ve görevi bizi yakın zamanda oluşacak bazı tehlikelere karşı uyarmaktır. Bu tehlikeler dışarıdan gelebileceği gibi, kendimize vereceğimiz zarar da olabilir.Aynı zamanda, tehdit olarak gördüğümüz durumlarla yüzleşme kapasitemizi değerlendirmemizi sağlar. Eğer korkumuzu tanımayı ve kontrol etmeyi öğrenirsek, sağduyulu davranabilir ve kendimizi panik, fobi ve dikkatsizlikten uzak tutabiliriz. Korku hissettğimizde kan kaçmayı kolaylaştırmak için bacaklardaki gibibüyük kas iskelet kaslarına yönelir ve sanki yüzdeki kan çekilir ,bu da kanın donduğu hissini verir . Bu arada saklanmanın iyi bir alternatif olduğunu anlamak için beden bir anlık donar. Beyin duygusal merkezlerindeki devreler onu alarma geçirip harekete hazırlamak üzere hormon salgılamasını başlatır. Dikkat, nasıl tepki verilmesini değerlendirmek için yaklaşan tehlikeye odaklanır. Mutluluk : “Açılma duygusu” olarak da bilinir. Diğer insanlar ile bağ kurmamıza yardım eder, ve içten duygular arasında (öfkenin yanında) yer alır.Bu duygu, şefkat, duygusallık, ve şehvet gibi çok değişik yollarla kendini dışa vurur. Eğer mutluluğu doğru yönetirsek, huzur ve doygunluğu elde ederiz. Eğer iyi bir şekilde yönetmeyi bilmiyorsak, üzüntü, coşku ve hayal kırıklığı getirecektir. Beyin merkezinde olumsuz duyguları engelleyip bir enerji artışına yol açarak kaygı verici düşünceleri durduran bir etkinlik söz konusudur. Ancak bedeni rahatsız edici duyguların yarattığı biyolojik uyarılmadan kurtaran sükunet hali dışında ,belirli bir fizyolojik değişim görülmez. Bu konfigürasyon bedene genel bir dinlenme sağlar ayrıca kişiyi elindeki işi yapmaya ,çeşitli hedeflere ilerlemeye hazır ve istekli kılar. Üzüntü Üzüntü geri çekilme grubunda yer alır ve en yansıtıcı duygudur. Her zaman geçmişte yaşanan bir şeyi hatırlatır ve görevi hasretini çektiğimiz veya kaybettiğimiz bir nesnenin, durumun veya kişinin bilincinde olmamıza yardım etmektir. Üzüntü ayrıca bize ait olmayan veya bizim için kötü olan bir şeyden ayrılmamıza veya onu bırakmamıza yardım eder. Üzüntünün son görevi ise diğer insanların bize eşlik etmesine ve çok zayıf veya bağımlı olmaktan kaçınmamıza izin vermektir.Esas işlevi ,yakın birinin ölümü veya büyük bir hayal kırıklığı gibi önemli kayıplara uyum sağlamaya yardımcı olmaktır. Üzüntü enerjiyi azaltır ,derinleşip depresyone yaklaştıkça da metabolizmayı yavaşlatıp hayatta zevk alınan şeylerden uzaklaşmaya yol açar. Bu içe dönüklük ,kaybın veya kırgınlığın yasını tutup sonuçlarını değerlendirmeyi, sonra da artan enerjiyle yeni başkangıçlar planlamayı sağlar. Sevgi : Sevecen duygular ,perasempatik uyarılmayı sağlar ,bu ise korku ve öfkeden görülen ‘ savaş ya da kaç’ durumunun fizyolojik karşıtıdır. ‘Gevşeme Tepkisi’ denen parasempatik model, işbirliğini kolaylaştıran ,genel bir huzur ve tatmin yaratan bedenin her yerine yayılmış tepkileri kapsar. İnsan Tasavvuf Psikolojisinde , yukarıda da bahsettiğim Modern Psikolojinin izahından çok daha derin boyutlu ve dört temel duygudan çok daha fazlasını barındıran bir yapıdır. İnsan duygularının çok daha ötesinde olan özü ile bütünlük içindedir ve kendini tanıyarak eksik ve yanlışlarını düzeltme imkanı vardır. İnsanın dönüşümü duygularından çok daha fazlası olan varoluşundaki yapıyı tanımakla başlar . Hz Adem’den bu yana insan üç Vücudla ( Fiziki Vücud, Nefs / Ruh) Yaratılmıştır ; Fiziki Vücud: Hicr 26 : Andolsunki biz İnsanı ‘Hamein mesnun olan salsalinden’ / Standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden yarattık... Nefs: Şems 7 : Yemin ederim ki O nefs , sevva edildi ( 7 kademede) . 1) Nefs-i Emmare (Beden) / 2) Nefs-i Levvame ( Nefs) / 3) Nefs-i Mülhime (Kalb) / 4) Nefs-i Mutmaine ( Ruh) / 5) Nefs-i Raziyye (Sır) / 6) Nefs-i Merziyye ( Hafi) / 7) Nefs-i Kâmile (Ahfâ ) Ruh : Secde 9 : Sonra Onu sevva etti. Ve onun içine ruhundan üfledi ve sizde işitme hassası ,fuad( idrak etme) hassası kıldı. İnsan bu üç yapısıyla Akıl eder ve yaşar. Nefs İdrak edildiği müddetçe kişi Doğru akıl sahibidir ve olumsuzlukları doğru yola yönlendirme becerisini geliştirebilir. *Nefs denen yapıda insanı olumsuz etkileyen afetler vardır bunlar; Cehalet, cimrilik, iptila, kötü alışkanlıklar, kin ve nefret, haset, dedikodu ve gıybet, düşmanlık, kibir, küfür, gurur, isyan, fitne –fesat, hırs-şehvet, nankörlük,sabırsızlık,vefasızlık,öfke, yalan,zan,zulüm,... bu kötü huylar güzel olanı bulmamız için anahtar vazifesi görmektedir, güzel olanla şifalanmak için çürük yanlarımızı bulup, idrak ve kabul ilacıyla psikolojik,sosyolojik olarak öz bilincimizi daha sağlıklı hale getirebiliriz. Nefsini bilen kendini bilir ,Kendini bilen Hakkı- Hakikati bilir ! Diğer yapı olan *Ruh’ da ise insanı olumlu etkileyen Hasletler vardır bunlar; İlim,cömertlik,ketumiyet ,tevhit, edep, kanaat, itaat, faziletler, sevgi,tevazu, iman, meziyet,samimiyet, adalet,hakikat,sabır,sükunet, doğruluk,ihlas, sekinnet, vefa, şükür, ... İnsanoğlu bu Afetlerle Akla ulaşır ise ( Şerri Emreder) : Olumsuz duygular ve durumlar üzerine yaşamaya devam eder ve değişmek ve dönüşmek yerine geriler ve yerinde sayar. Bedensel,ruhsal olarak da daha çok hastalanmaya başlar. Lakin İnsanoğlu Hasletlerle Akla ulaşır ise ki bu Hayrı emreder, insanda tekamül dediğimiz kendini tanıma ve gelişme aydınlanmaya başlar . Bu aydınlanma ile insan ruhsal,bedensel ve bilişsel olarak daha derin bir idraka sahip olarak hayatını ve duygularını pozitif yönde şekillendirme becerisini kazanmış olur. En önemlisi de dert olarak gördüğü ne var ise onları kendine derman olarak görmeye başlar ve olumsuzluklarla(Sosyal ve Psikolojik) başetmeyi öğrenir. ‘’ İnsan Aklı’nın yapması gereken şey Erdemli olan tek yoldan yaşam sürmesidir .Erdemli bir yaşam ,öz varlık bilinciyle hisseden,yaşayan ve düşünen insanların işidir. ‘’ !
Psikolog Büşra Yurtsever |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ALEKTİSİMİ/K - 05/09/2018 |
Ne hissettiğimi çoğu kez tam olarak bilemem , Duygularım için uygun kelimeleri bulmak benim için zordur. |
SELEKTİF MUTİZM ( SEÇİCİ KONUŞMAZLIK) - 31/08/2018 |
Kişinin ,konuşma becerisi varken konuşamamasıdır. |
ÇOKLU ZEKA / ÖĞRENMENİN SEKİZ BİÇİMİ - 25/08/2018 |
Her insan eşsiz bir zeka birleşimine sahiptir. Eğitimin önündeki en temel zorluk budur. |
DÜŞÜNCELERİNİZ SİZİ VEZİR DE EDEBİLİR REZİL DE EDEBİLİR - 18/08/2018 |
DÜŞÜNCELERİNİZ SİZİ VEZİR DE EDEBİLİR REZİL DE EDEBİLİR |
DUYGULARIMIZ VE BİZ - 18/08/2018 |
DUYGULARIMIZ VE BİZ |