AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
UZMAN KLINIK PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ
uzmanpsikologbusra@gmail.com
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
12/12/2013 “Günlük
yaşamda yapmam gereken en basit şeyleri bile yapmaya üşeniyorum. “ “İş yerimde
aldığım görevleri yerine getiremiyorum. “ “Okulda
ödevlerimi hep son dakika yapmak zorunda kalıyorum. “ “Yapılacak
bir sürü şey var ; ama bilmiyorum o sırada yapmak istemiyorum, sonra da yapsam
olurmuş gibi geliyor ve sürekli ertelediğim için hiçbir zaman yapmıyorum. “ Bunlar
erteleme davranışı olan kişilerden sıklıkla duyabileceğimiz düşüncelerdir.
Ertelemecilik, bireyin verimliliğini
olumsuz yönde etkileyen, karar almanın, bir işi yapmanın hep bir ileride bir
tarihe atılması davranışı olarak tanımlanmaktadır. Ertelemecilik pek çok alanda kendini
gösterebilir. Örneğin akademik ertelemede birey ders çalışmayı veya bir proje
hazırlamayı sürekli erteler. Bundan dolayı genelde ödevlerini hep son gün
güçlükle yetiştirir ya da yetiştiremez. Bir başka alan sağlıkla ilgili
ertelemeler olabilir. Kişi sürekli doktora gitmeyi, sağlık sorunları ile
ilgilenmeyi erteleyebilir. Ya da borçlarını zamanında ödeme, taksitleri ve
faturaları yatırma gibi parasal konularda erteleme yapabilir. Bunun yanında
kişilerarası ilişkilerinde; bazı arkadaşlarıyla konuşma ve buluşma konularında yapması gerekenleri
geciktiriyor olabilir. Erteleme
yaparken genelde şu aşamalar takip edilir. Öncelikle bir şeyi yapmak çok istersiniz
ve bu konuda kararlısınızdır. Fakat daha sonra gereksiz yere herhangi geçerli
bir nedeniniz olmadan o işi yapmazsınız, nasılsa sonra yaparsınız. Bir taraftan
da yapmanız gerektiğini bilir ve bu yüzden kendinizi suçlarsınız ve bundan
dolayı kendinize öfkelenirsiniz. Son
dakikada işi yapmaya çalıştığınızda kendinizi rahatsız hisseder, iyi olmayan bir şekilde işi bitirirsiniz ( ya
da bitiremezsiniz ) ve yine kendinizi kınarsınız. Bir daha böyle bir şey
yapmayacağınıza dair kendinize söz verirsiniz ; fakat elinize başka bir iş
geldiğinde yine ertelersiniz. Bazen sıradan, basit ama yapılması gereken işleri
bir türlü yapmazsınız ve ileride sizin için sorun yaratır. Bazen de bir şeyi
yapacağınıza dair söz verirsiniz ; fakat bu sözü tutamazsınız. Bazı durumlarda da her yere her işe sürekli geç kalan kalıyor
olabilirsiniz. Bir şeyleri hep en son dakika yapıyorsunuzdur; örneğin evden tam
çıkmadan önce çantanızı hazırlamaya çalışıyor ve böylelikle randevulara geç
kalıyor olabilirsiniz. Ertelemecilik
davranışının tek bir nedeni yoktur; bu alışkanlıkta pek çok faktör rol
oynayabilmektedir. Bunlardan bazıları : Zaman
yönetimi becerisi eksikliği Mükemmeliyetçilik, çok fazla iş yüklenme Öncelik
belirleyememe Verimli
çalışma yollarının bilinmemesi Eline aldığı
işler için başarısızlık ve yetersizlik duyguları, korku ve kaygılar Engellenme
eşiğinin düşük olması, sıkıntıya gelememe gibi pek çok neden erteleme
davranışını ortaya çıkarıyor olabilir. Yapılacak
işin tam olarak ne olduğunun net olmaması Odaklanma
problemleri Olumsuz inançlar
Bazı şeyleri
yapmayı erteleme hemen hemen hepimizin yaptığı bir davranıştır. Herkes
hayatının bir döneminde bazı şeyleri yapmayı başka bir zamana ertelemiştir.
Ertelemecilik herkeste olabilen masum
bir davranış olarak düşünülse de bazı kimseler için alışkanlık haline gelmiş
olabilir. O zaman bireylerin hayatının pek çok alanında olumsuz sonuçları görülebilir; iş hayatında
sorunlar yaşayabilir, okulda başarısızlık yaşayabilir ve öğretmenleri ile
iletişimi bozulabilir, arkadaşlık ilişkilerinde ve özel ilişkilerinde problemler
yaşayabilir . Bunun yanında bireyin kendisi bu davranışından dolayı kendini
suçlayabilir , sürekli tedirgin olabilir ve kendisini baskı altında
hissedebilir ve fizyolojik belirtiler
gösterebilir. Bunun üzerinden gelmek için aşağıdaki önerilerimizi
uygulayabilirsiniz. Öncelikle fazla
iş yükü almamaya çalışın, eğer yapılması gereken pek çok işiniz varsa, öncelik
sırası belirleyin ve ona göre plan yapmaya çalışın. Uzun süreli
ve kısa süreli hedefler belirleyin. Önce kısa sürede yapılması gereken, basit
işlerin listesini çıkarın. Her gün için kendi belirlediğiniz miktarda maddeyi
yapmaya başlayın ve bitirdiğinizde işin üzerine bir tik atın ya da üzerini
çizin. Bir gece önceden ertesi gün için yapılacaklar listenizi belirlemiş olun.
Uzun süreli hedefleriniz için de bir eylem planınız olsun. Hedefinize göre
küçük adımlar belirleyerek onları her gün içerisinde yapmaya çalışın. İşi yapmanız
gerektiğini uyaran hatırlatıcılar kullanın. Günlük
planınızı yazabileceğiniz bir ajanda edinin. Yapmanız
gereken her bir işi tamamladığınızda kendinize küçük ödüller verin. Yapmak
istemediğinizde ve o işi ertelediğiniz zaman, yerine sevdiğiniz bir aktivite yapmak yerine daha nötr ve
sıkılabileceğiniz bir aktivite yapın. İlk aşamada
hedefiniz işi bitirmek değil, işe başlamak olsun. O işi sadece 5 dakika yapma
hedefi koyun, işe başladıktan bir süre sonra o dakikalar artacaktır. Artmamış
olsa bile işin en azından bir bölümünü yapmış olacaksınız. İş aklınıza
geldiğinde hemen yapın, saatlere
takılmayın. İmgeleme
yoluyla zihninizde kendinizi işi yaparken düşünün. Canınızın
istemesini beklemeyin, yapmaya başlayın, isteksizlik kendiliğinden
kaybolacaktır. Verimli
çalışma ortamınızı belirleyin. Erteleme davranışınızla
ilgili olumsuz düşünce, inançlarınızı gözlemlemeye ve objektif bir şekilde
değerlendirmeye çalışın UZMAN KLİNİK
PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
HASTALIK HASTALIĞI - 12/04/2014 |
Günümüzde karşılaştığımız pek çok haber, etrafımızdaki insanların yaşadıkları sağlık problemleri ya da kendi deneyimlerimiz nedeniyle sağlık konularında pek çok insan oldukça titiz olabilmektedir. |
OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ - 26/02/2014 |
Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ uzmanpsikologbusra@gmail.com OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ Obezite tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan bir rahatsızlıktır. Besinlerle alınan enerji miktarının |
MOTİVASYON SAĞLAMA YÖNTEMLERİ - 05/01/2014 |
İnsanların çoğunun davranışlarının altında ihtiyaçlar bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar, karşılanmak için itici bir güç oluşturur ve bu güce de motivasyon adı verilir. İnsan davranışlarına yön verir ve kişileri harekete geçirir. İhtiyaçlar, istekler, |
BİR TABU: ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI - 29/12/2013 |
Çocuklara yönelik cinsel istismar , çocuğun kendinden yaşça büyük biri tarafından cinsel ilişkiye zorlanması ya da cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Toplum tarafından bir tabu olduğu için, düşünüldüğünden daha yaygın olmasına rağmen çoğu zaman |
DEPRESYONDA DÜŞÜNCE ÖZELLİKLERİ - 10/12/2013 |
Depresyon, oldukça sık görülen ve çok zor bir psikolojik rahatsızlıktır. Bireyi yaşamaktan vazgeçirebilir, yoğun çaresiz hislerine yol açabilir, hayata karşı isteksizleştirebilir, kişilerarası ilişkilerini bozabilir, fiziksel sağlığı olumsuz etkileye |
SEVGİ BAĞIMLISI MISINIZ? - 05/12/2013 |
Romantik komedi filmlerinde , çoğu zaman hayatı yolunda gitmeyen ya da çok sıkıcı olan bir kişinin yaşamına biri girer ve bir beyaz atlı prens edasıyla bir anda bir sihir olmuş gibi tüm sıkıntılarından kurtulur ve artık çok mutlu olur. |
ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI GELİYOR ! - 05/12/2013 |
“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?” “Hiçbir şeye uyum göstermiyor “ “Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor” “Hiçbir kurala uymuyor” |
KARDEŞLER ARASINDAKİ KISKANÇLIK VE KAVGALARI ÖNLEME YOLLARI - 21/11/2013 |
kardeşler arasındaki kavga anne babaları oldukça yoran ve tüketen bir durumdur. Anne baba olarak siz de çocuklarınız arasında ağız dalaşlarından, en ufak konuda gerginlik çıkmasından, hiçbir şey paylaşamamalarından, birbirlerine vurmalarından usanmı |
YEME BOZUKLUKLARININ SONUÇLARI - 20/11/2013 |
Yeme bozuklukları son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde giderek artmaktadır. Özellikle batılı toplumlarda görülme sıklığı yüksek olan bu bozukluklar bilinenin aksine sadece bayanlarda değil erkeklerde de görülmektedir. Yine aynı |
Devamı |