AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
istanbul My Life Koçluk Merkezi 0544-7243650 Aile, Öğrenci,Yaşam Koçu,Eğitim Koçu
ekremculfa@hotmail.com
ETKİLİ ANNE BABA EĞİTİMİ
12/01/2014 ETKİLİ ANNE-BABA
EĞİTİMİ 1.
ANNE-BABALAR SUÇLANIR AMA EĞİTİLMEZ En zor meslek olduğu halde hiçbir eğitime tabi tutulmayan anne babalar;
yalnızca yöntem ve becerileri öğrenmekle kalmamaları aynı zamanda onları ne
zaman ne amaçla kullanacakları da anlatılmalıdır. Etkili anne baba eğitiminin başarılı olması anne ve baba tarafından
birlikte devam edilmesiyle mümkündür. Anne babalara kabaca üç gruba ayrılabilirler. Birinci gruptakiler her
zaman haklı olduklarını ve güç ve otoriteleriyle çocuğu kurallara uymaya
zorlayanlar; gerekirse ceza vermekle korkutan ve ceza verenler;ikinci
gruptakiler çocuklarına fazla özgürlük tanıyan ve çocuğun gereksinimlerinin
yerine getirilmesinin zararlı olduğuna inananlar ; üçüncü gruptakiler ise
bocalayanlardır. Bazı anne babalar çocuk yetiştirmede ben kazanayım sen kaybet veya sen
kazan ben kaybedeyim metoduna başvurabilirler; bu etkili anne baba eğitimi
programının yönetimi ise “ KAZAN-KAZAN” Kaybeden yok diye adlandırılmaktadır. 2.
ANNE BABALAR TANRI DEĞİL İNSANDIR Etkili bir anne baba olmak için çocuklarınıza olan davranışlarınızda ve
belirlediğiniz bir takım kurallarda tutarlı olmanız gerekmektedir. Dürüstlük diğer en önemli şarttır. Çocuklarınıza karşı ne hissediyorsanız
bunu saklamamalı, bunu uygun bir dille ifade edebilmelisiniz. Böylece çocuklara
da duygularını uygun ifade etmek için örnek olmuş olursunuz. Bunun için
yapmanız gereken en önemli şey duygularınızı tanımayı öğrenmektir. Çocukların yaptığı ya da söylediği pek çok şeyi kabul ile karşılayan anne
babalar kişi olarak kabullendikleri duygusunu taşıyan çocuklar
yetiştireceklerdir ve bu da onlarda özgüven duygusunun temellerini
oluşturacaktır. Sınır koyarak yasaklayarak çocuğun davranışlarını değiştirmeye çalışmayın
, yoğun baskı kurmayın. Unutmayın bütün çocuklar yasaklardan nefret eder. 3.
ÇOCUKLARIN SİZİNLE KONUŞMASI İÇİN
ONLARI NASIL DİNLEMELİSİNİZ? KABUL DİLİ Bir insan bir başkası tarafından olduğu gibi kabul edildiğini hissedince
o zaman bulunduğu yeden kımıldamayan, nasıl değişeceğini, gelişeceğini, farklı
olacağını ve olduğundan daha iyi olabileceğini düşünmeye başlayacaktır Kabul minicik bir toplumun içinde gelişip, olabileceği en güzel çiçeğe
dönüşmesine yardım eden verimli bir toprak gibidir. Çocuğa ne kadar çok ne olduğunu söylerseniz onu olur. En etkili olanlar kendilerine yardım istemek için gelenleri gerçekten
kabul ettiklerini onlara iletebilendir. Anne babaların çocuğu kabul etmesi başka bir şey bunu ona hissettirmesi
başka şeydir. Anne babanın kabulü çocuğa ulaşmadıkça onun üzerinde hiçbir
etkisi olmaz. Anne babalar çocuklara ellerinde olmadan çok sık müdahale etme isteği
duyabilirler. Yalnız kalmalarına izin vermiyor ve ellerini onların üzerinden
çekmek zor geliyor olabilir. Anne babaların kullandığı tipik “on iki tepki aşağıdaki gibidir. 1. Emir vermek, yönlendirmek 2. Uyarmak, gözdağı vermek 3. Ahlak dersi vermek 4. Öğüt vermek, çözüm ve öneri getirmek 5. Öğretmek, nutuk çekmek, mantıklı
düşünceler öne sürmek 6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak 7. Övmek, aynı düşüncede olmak 8. Ad takmak, alay etmek 9. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak 10. Avutmak, 11. Soru sormak, sınamak, çapraz
sorgulamak 12. Sözünü tutmamak, oyalamak, şakacı
davranmak, konuyu saptırmak.
Bu iletişim şekilleri iletişimde yapıcı değil yıkıcı
olmaktadır. Sözlü İletimde 2 Önemli Husus Vardır : 1. Basit kapı aralayıcılar 2. Etkin dinleme Basit Kapı Aralayıcılar : Çocuğun duygularını hiçbir yaralama
ve görüş beyan etmeden ve daha etkili bir şekilde aktarmasını sağlamaktır.
“anlıyorum” “oh” “hımm” “olur” “ bana ondan söz et” “ duymak istiyorum” “ senin
görüşün ilgimi çekiyor” “ bu konuda konuşmak ister misin?”” anlatacaklarını
dinlemek istiyorum” “ bana her şeyi anlatmanı istiyorum” ”bu konuda bir şeyler
söyleyecek gibisin” “bu senin için önemli gibi görünüyor” “duygularını
açıklamaya hakkın var” “senin görüşünü öğrenmek istiyorum”. Bunun gibi ifadeler
sadece çocukları değil yetişkinleri de yakınlaştırır. Temelde değerli olduğunu,
sayıldığını, önemli olduğunu hissettirmek esastır. Etkin Dinleme:
Temelde çocuktan gelen mesajı doğru çözümleyip geri gönderme vardır,
yani herhangi bir şekilde kendi düşüncesini katmadan karşı tarafın ne anlatmak
istediğini anlayıp tekrar ifade etme. Birkaç
örnek: 1.Çocuk: Bu
yılki öğretmenimi hiç sevmedim Anne baba:
Öğretmeninden hoşlanmadığın için düş kırıklığına uğramışsın Çocuk: Evet,
öyle 2.Çocuk:
Yemek ne zaman hazır olur Anne:
Acıkmışsın. Yemeğe kadar biraz yağlı ekmek ister misin ? Baban gelmeden yemek
yiyemeyiz. O da bir saati bulur. Çocuk: İyi
olur. Biraz atıştırıyım. Etkin
dinleme bastırılarak unutulmaya çalışılan duyguları boşaltmaya yardım eder. Etkin
dinleme çocukları anne babalarının söylediklerini ve düşündüklerini dinlemeye
daha istekli yapar Etkin
dinleme topu çocukta bırakır. Etkin
Dinleme İçin Yapılması Gerekenler: Çocuğun
söylediğini duymak istemelisiniz. Bu , onu dinlemek için zaman ayırmak
istemeniz anlamına gelir. O andaki
soruna yardımcı olmayı gerçekten istemelisiniz. İstemezseniz, isteyinceye kadar
bekleyin. Duyguları ne
olursa olsun, sizin duygularınızdan ne kadar farklı olursa olsun onun
duygularını gerçekten kabul etmelisiniz. Çocuğun
duygularını tanıdığına, onlarla baş edebileceğine ve sorunlara çözüm bulma
yeteneğine tam olarak güvenmelisiniz. Bu güveni, çocuğun sorunlarını çözdüğünü
görerek kazanacaksınız. Unutmayın
duygular değişebilir; düşüncelerle duyguları kontrol etmek mümkündür. Çocuğunuzu
sizin bir parçanız olarak görebilirsiniz ama artık sizden ayrı bir birey
olduğunu kabul etmelisiniz. Bu ayrılık çocuğun kendi duygularının olmasına,
nesneleri kendine göre algılamasına “izin” vermenize destek olur. “Ayrılığı”
hissetseniz bile çocuğa yardımcı olabilirsiniz. Çoğun sorunları olduğunda hemen
müdahale etmek ve sorunu çözmek yerine onun yanında olmalısınız. Etkin
Dinleme Riski: Etkin dinlemenin başarılı olması ancak karşıdaki insanın yerine
kendini koymakla mümkün olabilir. Yani ana baba çocuğun tam olarak niyetini
anlayabilmeleri kendilerini çocuğun yerine koymaları sayesinde olur. Dünyayı
onun gördüğü gibi görmek, gerçekten anlamak; insanların kendi düşüncelerinde de
değişiklik yapabilir. Görüşlerini korumaya çalışan, değişmeye direnen
insanların farklı görüş ve düşünceler karşısında da kendilerini aşmaya gücü
yetmez.
4.ETKİN DİNLEME BECERİSİNİ
KULLANABİLMEK Çocuğun
sorunu olduğu zaman ana- babasının etkin dinlemesi için en uygun zamandır. Ama
sorun ana babadayken uygun değildir. Etkin
dinleme, sorunu olan bir kişinin kendi çözümünü bulamasına yardımcı olacak
güçlü bir yöntem olur. Güzel Bir
Etkin Dinleme Örneği Çocuk: Can
bugün benimle oynamıyor. Benim dediklerimi yapmak istemiyor. Bir daha onunla
oynamayacağım. Arkadaşım olmasını istemiyorum. Anne: Ona
öyle kızgınsın ki onu bir daha görmek istemiyorsun Çocuk: Doğru.
Ama o arkadaşım olmazsa oyanayacak başka kimse kalmaz Anne:
Arkadaşsız kalmak hoşuna gitmiyor Çocuk: Evet.
Galiba onunla iyi geçinmeliyim. Ama ona kızmam da zor olacak Anne: Can
ile daha iyi geçinmek istiyorsun. Ama ona kızmamak sana zor gelecek Çocuk:
Eskiden ona kızmazdım; çünkü ne istersem onu yapardı. Artık onu yönetmeme izin
vermiyor Anne: Can’ı
etkilemek artık kolay değil. Çocuk: Öyle.
Artık büyüdü. Ama şimdi daha çok eğleniyoruz. Anne: Onu bu
haliyle daha çok beğeniyorsun Çocuk: Evet.
Ama onu yönetmekten vazgeçmek biraz bana zor geliyor. Öyle de alışmıştım ki.
Arada bir onun istediğini yaparsak belki daha az dövüşürüz. İşe yarar mı
dersin. Anne: Ara
sıra boyun eğersen ilişkinize yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Çocuk: Evet
deneyeceğim
Etkin
dinlemede çocuğunuza öğüt vere isteği duyabilirsiniz. Fakat çocuğunuzun çözümü
kendisinin bulması daha etkilidir. Konuşma sırada bulamasa bile çözüm yolu
sonradan aklına gelebilir. Çocuğun
duygularının anlaşılması en çok gereksinim duyduğu şeydir.Etkin dinlemede
niyetiniz çocuğu yargılamak, eleştirmek, suçlamak değil anlamaya çalışmak
olmalıdır. Bunun yanında niyetiniz çocuğunuzu kendiniz gibi düşünmesi ve
davranması yönünde etkilemek olmamalıdır. 5.ÇOCUKLARIN SİZİ DİNLEMELERİ İÇİN
NASIL KONUŞMALISINIZ ? Bastırıcı
iletiler ( yargılamak, eleştirmek, suçlamak, ad takmak, alay etmek, utandırmak,
yorumlamak, tanı koymak, analiz etmek, öğretmek, emir vermek) kişinin yaşamı
boyunca engellenmesinin tohumlarını atar. Su damlalarının mermeri delmesi gibi
her gün kullanılan bu bastırıcı iletiler de yavaş yavaş hissedilmeden çocuklar
üzerinde yıkıcı etki bırakırlar Sen
iletileri anne babanın duygularını iletmede yetersiz kalırlar ( yapma şunu,
yaramazlık yapıyorsun, daha iyi öğrenmelisin v.b.). Çocuklar bu tarz iletileri
ne yapması gerektiği veya kötü olduğu dolayısıyla suçlama ve değerlendirme
şeklinde çözümleyecektir. Ben
iletileri ise çocuğun anne-babasının kabul edemediği davranışını
değiştirmesinde daha etkili olduğu gibi, çocuk ana baba ilişkisisi de daha
sağlık olur ( Yorgun olduğum için canım oyun oynamak istemiyor. Akşam yemeğini
zamanında yetiştiremeyeceğimden endişeleniyorum. Tertemiz mutfağımın
kirlendiğini görünce üzülüyorum ). 6.BEN İLETİLERİNE İŞLERLİK KAZANDIRMAK Anne ve
babaların yaptığı başka bir yanlış da Ben iletilerini yalnızca olumsuz
duygularını iletmek için kullanmak, olumlularda kullanmamaktır. Çocuklarımıza
günlük olaylarda “ders vermeye” olan isteğimiz, onlara çok daha önemli
konularda ders verme şansımızı kaybettirir. Genelde anne
babalar çocuklarına olan kızgınlığı ikincil duygudur. Yani birincil duyguyu
yaşattığı için ders vermek, cezalandırmak için takınılan bir tavır. Aslında
kızgınlık her ne kadar gerçek bir duyguysa da daha gerçek olan bir şey varsa
insanın kendi düşünceleriyle kendini kızdırdığıdır. Bazen çocuk
ben iletileriyle davranışının anne babasının üzerindeki etkilerini gördükten
sonra bile değiştirmek istemeyebilir. Bu durumda zorlanırsanız uzman desteği
alabilirsiniz. 7. Ortamı
Değiştirerek Kabul Edilmeyen Davranışı Değiştirmek Ortamı
zenginleştirmek Ortamı
yoksullaştırmak Ortamı
yalınlaştırmak Ortamı
kısıtlamak Ortamı
çocuğa daha uygun hale getirmek Bir uğraş
yerine başkasını koymak Çocuğu
ortamdaki değişikliğe hazırlamak Daha büyük
çocuklarla geleceğe yönelik düzenlemeler yapmak 8.ANNE ÇOCUK ÇATIŞMALARI: KİM
KAZANMALI? Verilen
işleri yapmaya yanaşmayan çocukların anne babaları, aslında işbirliği için
çocuklarına şans tanımazlar. Çocuğu bir şey yapılmaya zorlayarak hiçbir zaman
iş birliği elde edilemez. Anne babalar
güç ve otoritelerini kullanarak çocuğu bir şey yapmaya her zorladıklarında
kendin denetleme ve sorumluluk edinmeyi öğrenme şansını elinden aldıklarını
bilmeliler. 9. ANNE-BABA GÜCÜ: GEREKLİ Mİ ? HAKLI
GÖRÜLEBİLİR Mİ? Ergenler
anne babalarına değil onların gücüne isyan ederler. Anne babalar çocuklarını
yetiştirirken güce dayanmayan yöntemleri kullanırlarsa çocuklar ergenliğe
geldiklerinde, isyan edecek bir şey bulamazlar. Çocuklarını güç kullanarak
eğitmeye çalışan anne ve babalar güçlerini düşündüklerinden de erken bir
zamanda yitirme riskiyle karşı karşıyadırlar Anne baba
gücünün çocuk üzerindeki etkileri: Karşı koyma, meydan okuma, başkaldırma,
olumsuz davranma, küskünlük, kızgınlık, düşmanlık, saldırı, öç alma, tokada
tokatla karşılık verme, yalan söyleme, duygularını saklama, başkalarını
suçlama, dedikodu yapma, aldatma. Anne babalar
çocuklara kendi anne babaları onlara aynı şeyi yaptığından dolayı hükmetmek
ister. Çocuklar
ödüllü ve cezası bol bir ortamda yetiştirilince “iyi “ görünme ve kazanma ya da
“kötü” görünmekten ve kaybetmekten kaçınma gereksinimi duyabilirler. Olumlu
değerlendirmeleri çok yapan, para, armağan türü ödülleri bol veren ana
babaların evlerinde bu geçerlidir. Anne baba
gücünün çocuk üzerindeki etkilerinin devamı yağcılık, uysallık, boyun eğme,
yeni bir şey denemekten korkma, içe dönme, kaçma , hayal kurma ve geri çekilme Çocuklar ana
babasına kabul edilemez gelen davranışını değiştirebilmek için onların bu
davranışla ilgili durumlarını bilmek ister. Ancak otorite kullanıldığı zaman
davranışı değiştirmek istemezler. Kısaca çocuklar davranışlarının
değiştirilmesini ya da kısıtlanması gerektiğini anlarlarsa bunu kendileri
yapmak ve yetişkinler gibi davranışları üzerinde kendi otoritelerini kullanmak
isterler. Paradoksal
olmakla birlikte gerçek durum şudur: Anne babalar güç kullanarak çocukları
üzerindeki etkilerini kaybederler. Güç kullanmaktan vazgeçtiklerinde ise etkileri
artar. 10.ÇATIŞMALARI ÇÖZMEK İÇİN “KAYBEDEN
YOK” YÖNTEMİ Anne baba ve
çocuğun gereksinimlerinin çatıştığı bir durumda karşılaştıklarını varsayalım.
Anne baba her ikisince kabul edilebilecek bir çözümü birlikte aramaları için
çocuktan katılım ister. Biri ya da
ikisi de çözümler önerebilir. Çözümler, değerlendiriciler ve sonunda ikisine de
uygun gelen birinde anlaşırlar. Hiçbiri çözüme gelmeyeceği için güç kullanarak
birbirlerine boyun eğdirmeye çalışmazlar. İnsanlar
alınmasında katkıları olan kararları uygulamaya kendilerine zorla kabul
ettirilen kararları uygulamaktan daha çok istekli olurlar Kaybeden yok
yöntemine bir örnek : “5 yaşındaki
oğlumuz televizyondaki bilimkurgu filmine pek düşkündü. Onları izledikten sonra
kabus görmesi bizi endişelendiriyordu. Aynı saatte yayınlanan başka bir program
hem eğitici hem de korkutucu değildi. Bu programı da seviyor ama onu pek tercih
etmiyordu.” Kaybeden yok” yöntemiyle bu programları dönüşümlü izlemesine karar
verildi 11. “KAYBEDEN YOK” YÖNTEMİNE İŞLERLİK
KAZANDIRMAK Kaybeden yok
yöntemini başarı ile başlatanlar, önerileri ciddiye alarak oturup çocuklarına
bu yöntemi ayrıntıları ile anlatan anne babalardır. Kaybeden yok
yönteminin 6 basamağı: 1. Sorunu tanımlama 2. Olası çözümler üretme 3. Çözümleri değerlendirme 4. En iyi çözüme karar verme 5. Kararın nasıl uygulanacağını
belirleme 6. Çözümün uygulanışını değerlendirme
için izleme
Çocuğun her
iki tarafın gereksinimlerini karşılayacak bir çözüm bulmak size katılmasını
isterken çok açık olmalı, yoksa çocuklar içten olmadığınıza inanacaklardır. Sorun çözme
sırasında yoğun duygular yaşanabileceği için Etkin Dinleme bu duyguların
boşaltılıp sorun çözmenin sağlıklı olarak sürdürülmesinde çok önemli bir rol
oynar. Kabul
edilebilir bir çözüm bulunamaz ise gerekirse ikinci toplantı veya daha çok çaba
gösterme ısrar etme ( çözüm bulmanız için başka yollar olmalı) Alınan
kararları birlikte uygulama ceza gerekirse anne babalara da ceza vermek Kaybeden yok
yönteminde anne babalar çocuklarının kararı yerine getireceğini ummalıdırlar. Çocuklar
arasındaki çatışmada da kaybeden yok yöntemi uygulanabilir.
13.ANNE BABA “ İŞTEN ATILMAKTAN”
NASIL KURTULUR ? Çocuklar
anne babalarını çok sık işten atarlar. Ergenlik çağına erişince anne ve
babalarını defterden siler, onlarla olan ilişkilerine son verirler. Oysaki
çocukların karşı geldikleri esas şey büyüklerin kendileri değil, onların
özgürlüklerini ellerinden alma çabalarıdır. Onları değiştirme ya da kendi
kafalarındaki kalıba sokma çabalarına, bezdirmelerine kendi doğru yanlışlarına
göre davranmaya zorlamalarına isyan ederler. Anne babalar
çocuklarına değerlerini baskı yaparak değil, onlara uygun yaşayarak
öğretebilirler. Kuvvetle inanıyorum ki, bugünün gençlerinin yetişkinlerin
değerlerinden çoğunu reddetmelerinin başlıca nedenlerinden biri, yetişkinlerin
dediklerini yaptıklarıyla geliştiğini fark etmeleridir.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor? - 27/11/2016 |
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor? Evet birçoğumuz yaşamımızda duyguların yoğunluğundan, düşüncelerin karmaşıklığından yakınırız. Psikoterapi, ruhumuzun ve bedenimizin ideal ısısını bulmamızda bize yardımcı olur. |
KİŞİLİK, KARAKTER ANALİZİ NEDİR? - 19/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
BAZI İNSANLAR NEDEN YALAN SÖYLERLER?-2 - 19/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
TEOG Sınavı Kaygısıyla Nasıl Başedilir? Sınav Koçluğu 0533 373 81 23 - 19/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
Evlenme kararı verirken nelere dikkat etmeli? - 19/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 - 12/11/2016 |
My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 My life Psikolojik Danışma istanbul 0533 373 8123 |
EVLİLİK TERAPİSİ NEDİR? ÇİFT TERAPİSİ NEDİR? AİLE TERAPİSİ NEDİR ? - 05/11/2016 |
MY LIFE ISTANBUL 0533 373 81 23 |
Zihinsel, Düşünsel, Duygusal ve Davranışsal Patinajlar - 21/05/2016 |
Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa 0533 373 8123 ekremculfa@hotmail.com www.724danismanlik.net |
Bir kişiyi yalan söylemeye zorlayan nedenler neler olabilir? Patalojik Yalan Söylemenin Nedenleri Ne - 20/05/2016 |
7/24 Psikolog Danışmanlığı 0533 373 81 23 |
Devamı |