AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Uzman Klinik Psikolog Betül Baltaci 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Ergenlerle iletişimin önemi
25/02/2014 Ergenlerle
iletişimin önemi Ergenlik dönemi
daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar
sürmektedir. Bu süreç sakin ve anlayışlı idare edilemediği durumlarda hem çocuk hem de
aile açısından ciddi sıkıntılara neden olmakla beraber her iki taraf için de
kırıcı ve özellikle ergenlik dönemindeki bir çocuk icin evden uzaklaşma nedeni
olabilir. Bu dönemi en doğru şekilde atlatmanın yolu, anlayış, sevgi, empati ve
güvenden geçer. Bu süreçteki değişim tek yönlü değil çok yönlü bir değişimdir.
Fiziksel değişimlerin yanı sıra, zihnen ve ruhen büyük değişikleri içinde
barındırmaktadır. Peki, bu durumu
en sağlıklı nasıl atlatılır? Avusturyalı Paul Watzlawick
bu dönemin en önemli unsurun iletişim olduğunu söylemiştir. Peki ama nedir
iletişim? İletişim sadece
konuşmak mıdır? HAYIR! Biz her zaman
iletişim halindeyiz aslında, hatta konuşmadığımız zaman bile... Nasıl mı? Sesimizin dışında bir de beden dilimiz vardır. Yani mimiklerimiz,
bakışlarımız, hareketlerimiz ve duruşumuz biz konuşmasak bile bizim o anki
düşüncelerimizi ele verirler. Bu durumda ilk
kural iletişimimizde beden dilimizi de doğru kullanmaktır. Çocuğunuzla
yaptığınız önemli konuşmalarda söylediklerinizle beden dilinizin birbiriyle
uyumlu olmasına dikkat etmelisiniz. Unutmayın, beden diliniz aslında sizin
bilinçaltınızdaki duyguların dışarı yansımasıdır ve o an ne söylediğinizi
değil, gerçekte ne düşündüğünüzü çocuğunuza anlatır. Beden dilimiz konuşmanın
gidişatına sözlerimizden daha çok yön verdiği için çocuğunuzla konuşurken beden
dilinizi daha çok kontrol altında tutmanız gerekmektedir. Çocuğunuza herşeyi
bilen anne veya hatasız baba edasıyla öğüt verirken beden diliniz çaresiz
birinin görüntüsünü veriyorsa, yüksek tondan yapacağınız konuşmalar ve akıl
vermeler hiçbir işe yaramayacaktır. Şu halde yapacağınız en doğru hareket,
çocuğunuzun beden diline benzer bir tavır takınmak ve adım adım onu bulunduğu
çaresizlikten kurtarmak olacaktır. Bütün
konuşmaların bir içerik mesajı bir de yakınlık mesajı vardır. Ama her zaman
yakınlık mesajı içerik mesajını değiştirir. Yani çocuğunuza verdiğiniz her
mesajın içeriği ona olan yakınlık derecenize göre anlam değiştirecektir.
Örneğin “Sınavının sonucu açıklandı mı?” sorusunda çocuğunuz içeriğin yanında
yakınlık mesajını da alır. Olumlu mesaj aldığında “Annem benimle ilgileniyor ve
okulda derslerimin nasıl olduğunu merak ediyor” diye düşünecek iken, olumsuz mesaj
"Annem beni kontrol etmek istiyor ve derslerimde başarılı olabileceğime
inanmıyor” olacaktır. Çocuğunuzun hangi
mesajı aldığı iki önemli nedene bağlıdır: -
Hangi
ses tonu ve hangi beden dili ile söylediğiniz -
Çocuğunuzla
olan ilişkinizin türü: pozitif mi, negatif mi? Daima çocuğunuz
ile pozitif ilişki kurmaya gayret edin, çünkü ciddi konuşmaları ancak
çocuğunuzla pozitif ilişkiniz varsa yapabilirsiniz. Örneğin hafta sonu eve
gelme saati hakkında çocuğunuzla negatif ilişki halinde iseniz tartışmadan
konuşmanız kaçınılmazdır. Prensip olarak negatif ilişki içindeki iki insanın
bir konuda objektif olarak konuşması mümkün değildir, çünkü kişisel ilişkiler
her zaman konunun kendisinde daha öne çıkar.
Her mesajın bir
göndereni ve bir alıcısı vardır. Konuşma sırasında sürekli alıcı ve gönderen
olarak rol değiştirirsiniz. Bazen mesajı gönderirken bazende mesajı alırsınız.
Bu git gel sırasında değişik hatalar oluşabilir. -
Mesajı
alan kişi kararını vermiştir ve sadece duymak istediğini duyar -
Masajı
alan kişi dinlemiyor ve sadece mesajın bir kısmını alıyor -
Mesajı
alan kişi mesajı anlamıyor ve yanlış yorumluyor Konuşmanın
anlaşılması için üzerinize sorumluluk alın ve çaba harcayın. Çocuğunuza
vereceğiniz mesajın doğru anlaşılması için sorumluluk alın. Konuşma sırasında
çocuğunuzun sizi dinlediğnden ve dikkatini dağitmadığından emin olun. Eğer
çocuğunuzun dikkatininin sizde olduğundan emin değilseniz soru sorarak ve
yanlışlarını düzelterek dikkatini toplamasını sağlayın. Aynı zamanda bunun
tersi olarak çocuğunuzun size anlatmaya çalıştığını ve doğru anlayıp
anlamadığınızı kendisine onaylatınız “Bana bunu demek istiyorsun, doğru mu?” Bu
durumda her iki tarafta kendini anlaşılmış hissedecek ve iletişime geçmek çok
daha kolay olacaktır.
Aşamadığınız
sorunlar için mutlaka bir Uzman Klinik Psikoloğa başvurunuz.
Betül Baltacı Uzman Klinik
Psikolog Tel: 0537 490 7463 ve 0533 373 8123 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Çocuk eğitiminde kuralların ve sınırların önemi - 18/03/2014 |
Kuralların önemine geçmeden önce, çocuklarımızın tüm yaşam alanlarında sınırlarının olması gerektiğini bilmeliyiz. Sınırlar çocuklarımızın alanını belirler ve bu alanda kendilerini güvende hissederek hareket etmelerini sağlar. |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Çocuklarda ayrılma korkusu - 28/02/2014 |
Ayrılma korkusu hemen hemen her çocukta görülmektedir. Sevdikleri ve güvendikleri kişiden uzaklaştıklarında bu duruma ağlayarak tepki gösterirler. |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuklarımız takıntılı olabilir! - 25/02/2014 |
Takıntılar günümüzde çok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yönde etkilerler. Toplumun yaklaşık %2-3 ünde görülen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıç yaşı 20 olmasına rağmen son dön |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın! - 25/02/2014 |
Artık bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. |