AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Uzman Klinik Psikolog Betül Baltaci 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri
25/02/2014 Çocuklarımızda özgüven
eksikliği belirtileri Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu
0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle
bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve
cesaretlendirmenizle birlikte bir de onu yaptığı işlerde desteklerseniz, çocuğunuzun
ne kadar sağlıklı bir özgüvene sahip olduğunu göreceksiniz. Özgüven eksikliğinin beraberinde getirdiği olumsuz davranışlardır aslında
aileyi huzursuz eden. Buna bağlı olarak çocuklarda ve ergenlerde en sık rastlanan
sorunların başında aşırı çekingenlik, sosyal ortamlardan kaçınma, tanımadıkları
ortamlarda geri planda kalma, okula gitmek istememe gibi davranışları
beraberinde getirir. Bu durum çocuğun ve ergenin hem özel hayatını hem de okul hayatını
olumsuz yönde etkilemektedir. Özgüven, sağlıklı ve başarılı bir hayat için insanın sahip olması gereken
en önemli özelliklerden biridir. Eksikliği durumunda çocuklarımız ve
ergenlerimiz mutsuzluğa ve başarısızlığa itilir. Peki, özgüven nasıl
kazandırılmalı? 1.
Çocuğunuzun
pozitif yanlarını keşfedin! Bu ne demektir? Ağır çalışma temposu nedeni ile çoğu
zaman etrafımızda olumlu ve güzel giden olaylardan daha çok, olumsuz ve can
sıkıcı olaylara odaklanıyoruz ve bunu maalesef çocuklarımıza da yansıtıyoruz. Bakış
açımızı biraz değiştirerek, özellikle çocuklarımızla olan iletişimimizde onların
güzel ve başarılı davranışlarını görüp takdir ederek onların özgüven kazanmasına
destek olabiliriz.
2.
Beğendiğiniz
hareketini çocuğunuzla paylaşın! Her ne kadar biz çocuğumuzun davranışlarını beğensek
ve takdir etsek de bunu çoğu kez açıkça söylemeyi unutuyor, ya da söylemeye
gerek duymuyoruz. Ama bunun çocuğumuzun özgüveni için ne kadar
önemli olduğunu hatırlarsak, kendisine bunu söylemeyi de ihmal etmeyiz. Takdir sadece sözle değil, bakışlarımız ve hareketlerimizle
de sergileyebileceğimiz bir davranıştır. Örneğin mimikler ve jestler ile
çocuğunuzu takdir ettiğinizi gösterebilirsiniz. Kendine güveni az olan çocuklar
doğrudan övgüye karşı korunma refleksi gösterebilir. Bu durumda mimik ve
jestler daha etkilidir.
3.
Davranışlarını
göz önüne almadan Çocuğunuza onun değerli olduğu duygusunu verin! Çocuk yetiştirmede bu çok önemli bir noktadır.
Eğer çocuğunuz davranışları hesaba katılmadan kendisine değer verildiğini
anlarsa daha özgür ve kendine güvenen biri olarak gelişmeye devam eder. Baskı
altında olmayan çoğu çocuk aslında olumlu yönde gelişme eğilimindedir.
Özellikle aşırı ve gerçekçi olmayan beklentiler çocuklar üzerinde olumsuz etki
yapar. Eğer çocuk sadece anne-babasının beklentilerini yerine getirdiğinde
sevildiği duygusuna kapılırsa, bu beklentileri görünürde karşılasa bile içten
içe yalnız ve sevilmeyen bir çocuk olduğunu düşünecektir.
4.
Çocuğunuzun
sadece davranışını eleştirin, tamamen onu reddetmeyin! Bazı davranışlarını beğenmiyorsanız bunların hangi
davranışlar olduğunu çocuğunuza açıkça belirtin ama çocuğunuzu tamamen eleştirmeyin
ve ona olan sevginizin azalmadığını hissettirin.
5.
Beğenmediğiniz
davranışını tekrar nasıl telafi edeceğini çocuğunuza anlatın! Çocuğunuzun yanlış davranışını ve bu davranışı
nasıl telafi etmesi gerektiğini ona açıkça ve normal bir ses tonu ile anlatın.
Örneğin: Çocuğunuz odasını toplamadı. Bu durumda ona “Daha önce konuşmuştuk ama
hala odan dağınık, çabuk topla” demeniz pek doğru olmayacaktır. Mümkün
olduğunca ona bir süre verin ve bu sürede görevini yerine getirmesini söyleyin.
Görevini tamamladıktan sonra takdir etmeyi unutmayın. Genellikle çocuğumuza
kızgın olduğumuzda onu takdir etmeyi ihmal ederiz. Bu durumda çocuk anne ve
babasının ne yaparsa yapsın takdirini kazanamadığını düşünecektir. Burada
önemli olan çocuğu görevini yerine getirdiği için takdir etmek ama geciktirdiği
için eleştirmektir.
6.
Bazen
hatalara göz yummak işe yarayabilir. Çoğu zaman anne-babalar zor karakterli
çocuklarıyla yaşadıkları kısır döngüden bir türlü çıkamazlar. Sürekli yasaklar,
uyarılar ve cezalar durumu daha da zorlaştırabilir. Çocuğunuzla yapacağınız bir
tür barış ve ateşkes ortamında onun hatalarına göz yumarak her iki taraf da
biraz sakinleşme imkânı bulabilir. Bu durum elbette başıboşluk olarak
algılanmamalıdır. Eğer çocuğunuz sizin ondan beklentilerinizi biliyorsa, ikaz
ve ihtar edilmediği kısa bir sakinlik ve teneffüs sonuçta ona da iyi
gelecektir. Ayrıca bu barışma süresi ona aslında her şeyin yolunda olduğunu
anlatmak için de önemlidir.
7.
Yeteneklerini
destekleyin! Yeteneklerinin farkında olan bir çocuğun kendine
olan güveni daha fazladır. Anne ve babaların çocuklarının yeteneklerini bilmesi
ve bu yetenekleri geliştirmek için ona destek olmaları çok önemlidir. Elbette
yeteneği desteklerken ısrarcı ve zorlayıcı olmamaya özen göstermek
gerekmektedir. Yani tavsiyelerimizi ona vermeli ama beklentilerimizi düşük
tutmalıyız. Elbette bu birçok anne baba için kolay bir durum değil, çünkü
çocuklarının yeteneklerini desteklerken aslında kendi içlerinde geçmişten kalan
bazı hayalleri de çocukları üzerinden gerçekleştirmek isterler. Ama önemli olan
ona hayatının en büyük başarısızlığını yaşatmamaktır. Aşırı baskı ve beklenti
çocuklarda motivasyon kaybına ve yeteneğini ortaya koyma isteksizliğine sebep
olabilir.
Sonuç: Saygı ve
kıymetini bilme üzerine bina edilmiş bir ebeveyn-çocuk ilişkisi çocukta
özgüveni pekiştirir. Değerli ve takdir edildiğini bilen çocuk aynı zamanda
eleştiriyi de rahatlıkla hazmedebilir. Takdir ve şefkat çocukta kabul edilme
hissini tetikler.
Aşamadığınız
sorunlar için mutlaka bir Uzman Klinik Psikoloğa başvurunuz. Betül Baltacı Uzman Klinik
Psikolog Tel: 0537 490 7463 ve 0533 373 8123 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Çocuk eğitiminde kuralların ve sınırların önemi - 18/03/2014 |
Kuralların önemine geçmeden önce, çocuklarımızın tüm yaşam alanlarında sınırlarının olması gerektiğini bilmeliyiz. Sınırlar çocuklarımızın alanını belirler ve bu alanda kendilerini güvende hissederek hareket etmelerini sağlar. |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Çocuklarda ayrılma korkusu - 28/02/2014 |
Ayrılma korkusu hemen hemen her çocukta görülmektedir. Sevdikleri ve güvendikleri kişiden uzaklaştıklarında bu duruma ağlayarak tepki gösterirler. |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuklarımız takıntılı olabilir! - 25/02/2014 |
Takıntılar günümüzde çok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yönde etkilerler. Toplumun yaklaşık %2-3 ünde görülen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıç yaşı 20 olmasına rağmen son dön |
Ergenlerle iletişimin önemi - 25/02/2014 |
Ergenlik dönemi daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar sürmektedir. |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın! - 25/02/2014 |
Artık bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. |