AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Uzman Klinik Psikolog Betül Baltaci 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Çocuk eğitiminde kuralların ve sınırların önemi
18/03/2014 Çocuk eğitiminde kuralların
ve sınırların önemi Kuralların önemine geçmeden önce, çocuklarımızın tüm yaşam alanlarında sınırlarının
olması gerektiğini bilmeliyiz. Sınırlar çocuklarımızın alanını belirler ve bu
alanda kendilerini güvende hissederek hareket etmelerini sağlar. Sağlıklı,
kendine güvenen, ileriki yaşlarda kendi ayaklarının üzerlerinde durabilen
bireyler olmaları için sınırlar büyük önem taşımaktadır. Çocuklarımıza elbette güvenmeli ve destekleyici olmalıyız, fakat bu durum ancak
doğru sınırlar ve belirli kurallar çerçevesinde yetişmiş çocuklar için
geçerlidir. Örneğin küçük bir çocuk ne zaman yatacağına dair kararı nasıl
vermelidir ve ne kadar uykuya ihtiyacı olduğunu nerden bilebilir? Veya günlük
televizyon izleme limitini nasıl kendi koyabilir? Kaç saat televizyon izlemenin
doğru veya yanlış olduğunu ve kendisine zarar verip vermeyeceğini bilebilir mi?
Tabi ki hayır! Kurallar hayatımıza doğru yön vermemizin yanı sıra, günlük hayatımızı da
olumlu etkiler ve kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlar. Bu durumda çocuklarımızın
hatta ergenlerimizin bile zaman zaman kurallara ihtiyaçları vardır. Peki, kim koymalıdır bu
sınırları? Annenin ve babanın çocuklarına olan karşılıksız sevgileri elbette tartışılamaz.
Her anne-baba çocuğunu sakınır ve onları iyi bir geleceğe hazırlamak için,
ellerinden geleni yaparlar. Çocuk eğitiminde sevgi, şefkat ve hoşgörünün yanı
sıra, özellikle güven duygusunun pekişmesi için, kurallara ihtiyaç vardır. Bu
kurallar çocuklarımızın ileriki hayatlarında daha doğru ve güvenilir adımlar
atmaları için önem taşımaktadır. Çocuk evde belirli kurallara uymayı öğrendiği
takdirde hem okula hem de sosyal hayata adapte olmakta zorluk çekmeyecektir. Kurallar
onun hayatının bir parçası haline gelir ve çocuk yaptığı işlerin aile ve toplum
tarafından onaylanması durumunda, kendine güvenerek, kendinden emin ve özgüveni
yüksek bir birey olarak yetişir. Kurallar ve sınırlar ceza
değildir! Ebeveynler kuralcılığı bir ceza olarak görmemelidirler. Çünkü fiziksel ve
sözel cezaların çocuklar üzerinde olumsuz etkileri vardır. Şiddete maruz kalmış
bir çocuk özgüven eksikliği başta olmak üzere, zamanla birçok kişilik ve
duygudurum bozuklukları yaşayacaktır. Ayrıca çocuklar sık sık şiddet gördüğünde
ve yaşadığında, güç kullanarak her şeyi elde edebileceği düşüncesine sahip
olacak ve bunun ilerde aynısını geçerli bir davranış olduğu inancı ile kendisi
de uygulayacaktır. Bu durumda biz ailelere ne
düşüyor? -
Etik
ve mantıklı kurallar koyun -
Kuralların
basit ve anlaşılır olmasına önem verin -
Kurallar
önemlidir, fakat esneklikleriniz de olsun (bir hafta sonu geç yatma gibi) -
Koyduğunuz
kuralların açıklamalarını getirin, önemini, sağlıklı olup olmadığını,
başkalarının haklarını gözetip gözetmediğini tekrar vurgulayın -
Kuralları
çocuğunuzla birlikte belirleyin (uyku saati, yeme saati, ödev saati, oyun saati
vs. gibi) -
Buna
benzer kuralların ailedeki her birey için geçerli olduğunu söyleyin -
Sizin
tutumunuz daha önemli, iyi örnek olun! Çocuğunuz sizi örnek alacaktır -
Bazı
zamanlar uyumsuzluklar olacaktır, bunları sakin bir şekilde birlikte çözün -
Eleştirmeyin
ve cezalandırmayın -
Çocuklarınızı
övün ve takdir etmeyi ihmal etmeyin -
Yanlış
olan hareketleri o an masaya yatırın, biriktirmeyin, hem çocuğunuza o yanlışı
görme fırsatı vermiş olursunuz -
Her
fırsatta ona olan sevginizi dile getirin -
Yanlış
davranışlarda, davranışı sevmediğinizi vurgulamayı da ihmal etmeyin Asla
yapılmaması gerekenler nelerdir? 1. Uzun uzun nasihat vermeyin, kısa ve öz
olun! 2. Sakin olun, asla sesinizi yükseltmeyin! 3. Güç kavgasına girmeyin! 4. ‘HAYIR’ ı sadece gerçekten ihtiyacınız
olduğunda kullanın! 5. Kurallara uyulmadığı takdirde ne olacağını
önceden konuşun ve istikrarlı bir şekilde devam ettirin! |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Çocuklarda ayrılma korkusu - 28/02/2014 |
Ayrılma korkusu hemen hemen her çocukta görülmektedir. Sevdikleri ve güvendikleri kişiden uzaklaştıklarında bu duruma ağlayarak tepki gösterirler. |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Çocuk ve ergenlerde sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çoğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlıkt |
Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın! - 25/02/2014 |
Artık bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. |
Çocuklarımız takıntılı olabilir! - 25/02/2014 |
Takıntılar günümüzde çok yaygın olmakla birlikte hayatımızı olumsuz yönde etkilerler. Toplumun yaklaşık %2-3 ünde görülen bir rahatsızlıktır, fakat fark edilmesi ne yazık ki her zaman kolay değildir. Ortalama başlangıç yaşı 20 olmasına rağmen son dön |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Çocuklarımızda özgüven eksikliği belirtileri - 25/02/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Ergenlerle iletişimin önemi - 25/02/2014 |
Ergenlik dönemi daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar sürmektedir. |