AW-11189518860 Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Aile Evlilik Çift Terapisti 0532 158 35 55 istanbul
Psikolojik Dayanıklılık ve Anne Tutumunun Psikolojik Dayanıklık Gücüne Etkisi
08/02/2015
Çocuklarda erkenyaşta desteklememizin
çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konuya siz anne babaların dikkatini çekmek
istiyorum. Çok önemli bir konu olan ”
Psikolojik Dayanıklılık Gücü (Resilience) ” her bireyin olumsuz şartlara
karşı gösterdiği dirençtir. Bireyin olumsuz şartlarla baş etme çabasında
psikolojik dayanıklılık gücü önemli bir rol oynamaktadır. Bu o kadar önemli bir
özelliktir ki; Psikolojik dayanıklılık sayesinde kişi yaşadığı
olumsuz olaylarla etkin bir şekilde baş edebilmekte ve hayata yeniden
tutunabilmektedir. Aslında Psikolojik Dayanıklılık Gücü her
bireyde mevcut olan ve kişinin hayatındaki olumsuz şartlarla baş etme
yeteneğini belirleyen ve bireyin tüm olumsuz şartlara rağmen hayatına olumlu
bir şekilde devam etmesini sağlayan kişilik özellikleridir, örneğin
Marmara Depremi de dahil bir çok farklı doğal afeti bizzat yaşamış ve hatta
ailesinden önemli kişileri kaybetmiş bireyler hakkında yapılan bir takım
araştırmalar psikolojik dayanıklılık gücüne sahip olan bireylerin tüm
yaşadıklarına rağmen yine de hayata tutunabildiklerini göstermektedir. Emmy Werner 90’lı yılların başında
Hawaii adasında çocukların ruhsal dayanıklılığını inceleyen ilk araştırmacıydı.
40 yıl boyunca Hawaii adasında bir çok olumsuz sosyal şartlarla karşı karşıya
kalmış 700 çocuğu inceledi. Çocukların maruz kaldığı olumsuz şartlar aşağıda
belirtilen şekildeydi:
Ekonomik Zorluklar Anne ve Babanın Psikolojik Rahatsızlığı Anne ve Babanın Alkol Bağımlılığı Anne ve Baba Ölümü Cinsel İstismar Çocuk Bakımında İhmalkar Tutum
Werner ve ekibi yaptıkları bu uzun süreli araştırmada çocuklardan 2/3’sinin
başarılı bir şekilde hayatlarını devam ettiremediklerini tespit ettiler. Bu
gruptaki çocuklarda özellikle –hayatlarını başarılı bir şekilde idame
ettirmelerini engelleyen – uyuşturucu kullanımı, ileri seviyede öğrenme ve
davranış problemi, kriminal boyutlarda suça teşebbüs, psikolojik rahatsızlık
gibi bir çok farklı olumsuz gelişme görüldü. Çocukların 1/3’ü ise aynı olumsuz
şartlara maruz kalmalarına rağmen özgüven, yetenek ve empati sahibi bir birey
olma yolunda ilerlediler. Werner ve ekibi yaptıkları araştırmada ilgili
çocukların, onları diğer çocuklardan ayıran, bir çok kişisel özelliklere, yani
potansiyellere sahip oldukları sonucuna vardılar. Aynı zamanda bir takım
çevresel etkenlerin de ilgili çocukların psikolojik dayanıklılığını
arttırdığını gözlemlediler. Psikolojik Dayanıklılığı Destekleyen Kişisel Özellikler a) Öz Yeterlilik Hissi Psikolojik açıdan dayanıklı, yani resilient çocuklar, diğer çocuklara göre
daha az çaresizlik duygusuna kapılıyorlar. Bu çocuklar başkalarının yardımına
ihtiyaç duyduklarında bunu rahat bir şekilde ifade edebiliyorlar. Bu bağlamda
resilient çocuklar karşılaştıkları problemleri çözme konusunda kendilerine
güveniyorlar. b) Problem Çözme Yeteneği Resilent çocuklar yaşadıkları sorunlarda hemen pes etmemekte ve soruna dair
farklı çözüm stratejileri
geliştirebilmektedirler. c) İletisim ve Empati Kurma Yeteneği Empati yeteneği de bu çocukları yaşıtlarından ayıran diğer bir özelliktir.
Bu çocuklar kendi duygularını iyi bir şekilde ifade edebilmekte ve başkalarının
duygularını da etkin bir şekilde anlayabilmektedirler. Bu özellik onların hem
iş hem de özel hayatlarında olumlu ilişkiler kurmalarını mümkün kılmaktadır. Bu
sayede karşılaştıkları olumsuz şartlar karşısında çevreleri tarafından destek
görmektedirler. Karşılaştıkları sorunlarda geleceğe daha umutla bakmaktadırlar. d) Optimizm (İyimserlik) Optimizm hayatta karşılaşılan bir çok olaya olumlu tarafından bakabilmeyi
mümkün kılan karakteristik bir özelliktir. İyimserlik özelliği de bu çocukları
diğer çocuklara nazaran daha dayanıklı kılmaktadır. Bu çocuklar yaşadıkları
sorun ne olursa olsun, geleceğe umutla bakabilmektedirler ve yaşıtlarına
nazaran tüm sorunların çözüleceğine dair inançları daha güçlüdür. e) Autoregulation İçinde bulunduğu durumu etkin bir
şekilde değerlendirme, bağımsız şekilde hedef belirleme, belirlenen hedeflere
ulaşabilmek için plan yapma ve bunun için gerekli enerjiyi aktif hale getirme
autoregulation özelliğini belirleyici etkenlerdir. Bu bağlamda psikolojik
açıdan güçlü çocuklar karşılaştıkları sorunları çözme sürecinde yukarıda
açıklanan aşamaları uygulayabilmektedirler. f) Hobiler Hawaii araştırması resilient çocukların
özel hobileri olan ve hayattan zevk alan çocuklar olduğu sonucuna varmıştır. g) Çevresel Etkenler
Hawaii araştırması psikolojik dayanıklılık gücünün direkt olarak doğuştan
kazanılan bir yetenek olmadığını ve sonradan öğrenilen bir yetenek olduğunu
göstermektedir. Bu bağlamda çocuğun içinde bulunduğu çevre ile olan iletişimi
psikolojik dayanıklılık gücünü önemli ölçüde etkilemektedir, örneğin, Mannheim
Riskli Çocuklar Araştırmasında annelerin üç aylık bebekleri ile kurdukları
iletişim ve bunun çocuk üzerindeki uzun süreli etkileri araştırıldı.
Annelerin bebekleriyle kurdukları iletişim esnasındaki vücut dilinin ve
davranışlarının –gülümseme, neşe, empati v.b – sosyal-duygusal gelişimi olumlu
etkilediği görüldü. Ayrıca araştırmacılar annenin kurduğu kaliteli iletişimin –
erken doğmuş ya da psiko-sosyal açıdan bir takım olumsuz ailevi şartlara maruz
kalan bebeklerde – gelişim geriliği riskini azalttığını tespit ettiler. Hawaii araştırmasına katılan çocuklar da, ebeveynlerinin yeterli duygusal
desteği sağlayamadığı durumlarda, anneanne, babaanne ya da abla gibi diğer aile
fertleri tarafından destek aldıklarını ifade etmişlerdir.
Sevgili Anne Babalara Ne Görevler Düşüyor? Psikolojik dayanıklılık adına Avrupa’da ve Amerika’da 90’lı yılların
başlarından itibaren yapılan sayısız araştırma psikolojik dayanıklılığın
gelişiminde özellikle annenin çocukla kurduğu iletişimin önemini
vurgulamaktadır. Bu bağlamda annelere çocukların duygusal gelişimini olumlu
şekilde desteklemekte bir çok görev düşmektedir. * Çocuğunuz bir resim yaptığında ya da odasını topladığında „Sen harikasin“
demek yerine, „Aferin, bunu cok güzel yapmışsın.“ demeyi tercih etmelisiniz. Ya
da kendisine verilen bir görevi ya da bir ödevi tam anlamıyla yerine getirmediğinde,
„Aferin, güzel olmuş ama henüz bitirmemişsin, biraz daha gayret etmelisin.“
demelisiniz. Bu sayede çocuğunuzun olumlu davranış göstermesini teşvik edebilir
ve yaptıklarına daha fazla özen göstermesini mümkün kılabilirsiniz. Bu da
çocuğunuzun yukarıda açıklanan öz yeterlilik hissini olumlu etkilemektedir. * Empati çocuğunuzun sosyal-duygusal gelişimindeki temel taşlardan bir
tanesidir. Onun sözünü kesmemeli, onun duygularını ifade etmesine imkan
tanımalısınız. Ayrıca etkin dinleme metodu da empati yeteneğinin gelişiminde
çok önemli rol oynamaktadır. Etkin dinleme karşınızdaki kişinin
söylediklerinden ne anladığınızı kendi sözcüklerinizle ifade etme metodudur.
Sorunu bir bütün olarak görene kadar soru sormak önemlidir. Dinleyiciyi
karşısındaki kişinin ne demek istediğini anlamaya yönlendirir. Bu metod
sayesinde çocuğunuz sizin tarafınızdan dinlenildiğini hisseder. * Çocuğunuza davranışlarından dolayı değil, çocuğunuz olduğu için değer
verdiğinizi daima hissettirmelisiniz. Onun düşüncelerine ve duygularına saygı
duymalısınız. Yeni bir şeyler denediğinde, kendine olan güveninin artması için
onu cesaretlendirmelisiniz. * Çocuğunuz bir problemle karsılaştığı zaman hemen müdahale etmek yerine
sorunu kendi başına çözmesi için ona zaman tanımalısınız. Kendi başına çözüm
yolları bulması için onu desteklemelisiniz. Çözüm yolları bulma konusunda
güçlük çekiyorsa, ona sorular sorarak fikirler üretmesine çabalamalısınız. * Çocuğunuzun hayata karşı pozitif bir bakış açısı kazanması için ona
olaylara olumlu yönlerinden bakması konusunda yardımcı olmalısınız. Elda Tatlı |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
5 Yaş Çocuğu - 22/03/2015 |
5 Yaş Çocuğu |
4 Yaş Gelişim Özellikleri - 18/03/2015 |
4 Yaş Gelişim Özellikleri |
3 Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri - 17/03/2015 |
3 Yaş Çocuğu Gelişim Özellikleri |
Nietzsche Ağladığında - 14/03/2015 |
Nietzsche Ağladığında |
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi - 10/03/2015 |
2 Yaş Dönemi Gelişim Özellikleri ve 2 Yaş Dönemi Psikolojisi |
Doğum ve Psikoloji - 04/03/2015 |
Doğum ve Psikoloji |
Kind und Scheidung - 01/03/2015 |
Kind und Scheidung |
Çocuk ve Boşanma - 28/02/2015 |
Çocuk ve Boşanma |
Asperger Autismus - 25/02/2015 |
Asperger Autismus |
Devamı |